O kadar da değil!







“Milliyet Blog yazarlarının haberleri, Ulusal TV kanallarının “Haber” lerinin çoğuna 10 basar!” Demiştim... Ben bunu yazdıktan sonra görüyorum ki birçok yazarımız da bir hava, bir hava! Evinde bulaşığı, çamaşırı teknolojinin tanıdığı imkânlar ile çözen,  yemeği “Pizza Patio’dan (!) sipariş eden bayanlar; kocalarının kredi kartlarına ekstra yük getirirken, erkek yazanları da, ya kendisine jest yapacak bir yardım sever peşinde veya birkaç ay daha havalanmak için bankalardan limit artışı talep etmekteler.
İçimizde en şanslısı emekli yazanlar (!) çoluk çocuğu da okutup evermişlerse; MB en kralı onlar! Astığım astık kestiğim kestik. Yahu kardeşim “hele bazıları” oturdukları yerden emekliye emekliye ülkeyi yönetirler ve hatta ABD, FRANSA, İSRAİL, RUSYA, SURİYE, FİLİSTİN, İSRAİL VS. ülkelerinde (iç dış) sorunlarını çözerler! Akıl vermedik kimse kalmaz etraflarında bu yüzden karşılıklı okuşmaklar ve yorumlaşmaklar tavan yapar!
Esas komik olan nedir biliyor musunuz? Burada kendilerinden başkalarının olmadığını düşünmeleri!
En fazla tık nasıl alınır, en fazla ana sayfa da hangi başlık ile kalınır (!) en fazla kime yorum yapılır, yapılan yorumlar tekrar elektrik ve su olarak kimler tarafından geri döner! Maşallah hepsinin sırrı üyelerimiz tarafından büyük bir başarı ile çözülmüştür! Önce güncel olan en sansasyonel haber başlıkları seçilir, mümkün mertebe aynı gün içine, toplumun nabzına göre duygu yüklü ifade ve isyanlar eklenerek sanal dünyaya günün tabildot’u olarak sunulur!
Bizlerin arasında dört beş yüzü (!) olanlara alıştık tabi ama ikiyüzlüler çoğunlukta! Örneğin gerçeği yazmaktansa prim yapacak yanlışa yan yatmak, (ulusal kanallardan kopya çekerek) çok iyi tık ve yorum getirecek bir potansiyele sahip bizim buralar! Bu konuda bak Allah’ı var, yazan arkadaşlarımız çok yaratıcı ve uyanıklar... Kendilerine maazallah yapılan aykırı bir yorum oldu mu yandınız!
Karşılıklı bütün okuşuklar ve yorumşuklar hep bir ağızdan;
“Bütün kızlar toplandık toplandık toplandık
Sorduk neden yıprandık yıprandı yıprandık
Biz onlardan hoşlandık hoşlandık hoşlandık
Şimdi niye zorlandık zorlandık zorlandık”
Tabi aralarına erkeklerin yüz karası “top model” sızmalar da oluyor, Tabi burada niyet önemli; “kaz, tavuk” hesabı biz nelerini gördük ha cancazım!
Bir takım İnsanların kurdukları hayalin içine etmek istemem tabi ama tabiatıyla etki tepki meselesi şayet benim yazdığım her cümle didiklenecekse bunu hakkıyla yapılmasını isterim! Kuru havada nem kapanlara çok gıcık olurum ve asla unutmam! Şimdi bakın efendim yazım dünyası asla kendinle çelişen ikiyüzlü insanları affetmez! Çok şükür ki MB ilk günlerinde burada iki tane duayenle karşılaştım ve bana cin olmadan adam çapma konusunda acayip yardımcı oldular! Şimdi bunların kim olduğunu merak edersiniz ama yorum yazar sorarsanız söylerim!
Yani sözün özü MB basit bir web sayfası değildir. Dolayısı ile burada üç beş kişi ile yazışmak ve okuşmak kimseye bir ayrıcalık tanımadığı gibi yazdıklarımız kopyalanır ve günü geldiğinde suratımıza yapıştırılır. (İstisnalar olsa bile) Bu nedenle fazla yazmak değil az ve dikkatli yazmak benim prensibimdir. Tabakhaneye mk yetiştirir gibi yazı yazılmaz. Hoş hadi diyelim yazıldı. O yazının ardında duracak yürek ister, cesaret ister! Bazı top model dostlarımız (!) bu işin magazinsel tarafında ama kazın ayağı öyle değil. Bizler basit bir blog yazarıyız daha fazlası asla değil!
Bugün dokunulmazlığı olan milletvekillerini, başbakanı ve hatta cumhurbaşkanını eleştirme hakkına sahibiz (!) Yahu kardeşim kim vermiş bize bu hakkı? Hepimiz kendimizi dev aynasında öyle bir görürüz ki, pöh bırakın dev’in aynasını... Dev’in kendisi gelse paralarız evelallah! Yani hükümeti bize verseler Türkiye cennet olur cennet! Ekonomisi tıkır tıkır işler, Kuveyt’i bile gelir dağılımında sollarız! Dış devletler ile barış içinde yaşar, kimseye eyvallah etmeyiz. Muhalefet ile gırtlak gırtlağa kavga etmez, karşılıklı kışın kartopu, yazın yakar top oynarız!
Dersem de inanmayın(!) “bekâra karı boşamak kolay” tabi kendi ekonomimizi kurtaramamış, kendimiz dörtdörtlük bir aile olamamışsızdır ama Türkiye üzerinde ekonomist, insanlar üzerinde de uzman kesiliriz! Maşallah, at atabildiğin kadar uzayın boşluğu geniş nasıl olsa!
Gerçek kimliğimiz, görünen kimliğimiz olmadığı sürece cehennem yolcuları için tur satar, bilet alırız! Cennetle işimiz olmaz, üç beş yılışık kokuşmuş bir araya gelir, yüzünü görmediğimiz milyonlarca insanın zihninden şüphe duyarız! Kendi zihnimizin doğru olduğunu düşünür fakat sorgulanmasına asla müsaade etmeyiz! İşte bunlar bizim içimizdeki “kişiliklerden” size örnekler! Okuyun görün! Yeter ki ne okuduğunuzu bilin. Size sunulan pasta ve keklere, soslu makarnalara kanıp, kanıksayıp Türkiye’de yaşayan insanları kategorize eden çokbilmiş ulamaları (!) ciddiye alıp cehennem yolcusu olmayalım!
Etrafta çokbilmiş geçinen insanların geçmişine bakın veya kendileri, kendilerini zaman süzgecinin içinden geçirsinler. Bu insanlar ekonomi üzerine çok iddialı konuşuyorlarsa mutlaka ya kendi ekonomilerini veya bir kurum veya kuruluşların ekonomisini yerle bir edip tecrübe sahibi olmuşlardır! (İstisnalar hariç) Çoğunlukla ahkâm kesmeleri bundandır! Yani şu babının kapıya çift asma kilit takması gibi bir şey!
Geçiniz efendim biz insanların hatasını, yanlışını, üçkâğıtçılığını bertaraf edecek kurulmuş bir parti yoktur! Boş yere başkalarına çamur atıp kendimizi aklamaya çalışmayalım! Bir işin doğru veya yanlış olduğunu o iş üzerinde çalışmış insanlar bilir. Gökyüzünde uçmanın ne olduğunu, uçmayan bilir mi? Yüzmeyi bilmeyen biri yüzme dersi verebilir mi?  Her şeyi bilip anlatanlara inanmayın! Bunlar uçmaya kalksa yere çakılır, yüzmeye kalksa boğulurlar! Toplum üzerine, tribünlere oynayanlar; seni, beni bizleri kobay olarak kullanmak, kendi egolarını tatmin etmek için kullanmak istiyorlar sakın inanmayın!
“Arkadaşlık, dostluk, insanlık” gibi sosyal olguların arkasına sığınarak; toplumun nefretini açığa çıkaracak konuları dürtüp, toplumun sevgisini, vicdanını okşayacak konulara göz kırparak sanal âlemde melek gibi görünmeye çalışanların asıl yüzlerini; onların ayağına bastığınızda görürsünüz! Bir dürtün bakalım nasıl bir ses çıkacak! Tok tok mu yoksa Tık tık mı?
Benim konularım müsaade edildikçe (!) genellikle balıkçılık anı ve gezi üzerinedir... Bankacı olsam bankacılığı anlatırım... Siyasetçi olsam politikayı anlatırım... ressam olsam ressamlığı anlatırım... İşte bizim burada genelde böyledir. Tabi ki içimizdeki mezhebi geniş insanlar yok değil! Onlarda bazen çakma kimlikleri ile bazen (deşifre olduktan sonra) durumu kurtarmak için “bu yazdıklarım benim hayal ürünüm deyip” gerçek isimleri ile çok çeşitliliklerini sergiliyorlar!
Bir diğer yazarımız tecavüz ve kadınlara şiddet konusunu ele alması ve bunu kendine has yazım tekniği ile yorumlaması insanın aklına başka şeyleri de getiriyor... yani; ya başına geldiği için yazıyor inanalım...! Ya uçmasını bilmiyor ama uçmaktan bahsediyor, ya yüzmesini bilmiyor ama yüzmekten bahsediyor! Diyelim...
Bakın; Prodüktör- organizatör Erkan Özerman top model hakkında ne diyor?
“Önüne gelen herhangi birisi şu veya bu sebeple podyuma çıktıktan sonra kendine manken diyor. Oysaki herhangi bir mesleği anlatırken sizin diplomanızı sorarlar tecrübenizi sorarlar. Ben Türkiye’deki gibi; 80 tane mankenin dışında, manken adı altında piyasada çoook manken dışı işler de yaptıklarını biliyorum. İşte bunları ayırmasını bilmek lazım, bizim mankenlerimiz içinde dünyada isim sahibi mankenimiz yok. Çünkü niye yok? Paris’te, Milano’da, Newyork’ta, vs. podyumda olmak lazım!”
Maşallah bizim MB başyazar olmak için gazetede, televizyonda çalışmış, bu işin okulunu okumuş olmaya gerek yok; okuma yazma bildin mi biraz da yazma yeteneği yetti gayri! İster memur ol ister avukat, ister örtmen, ister ev kadını ol, ister sokak kadını. İster iş adamı ol, ister işsiz. İster hacı ol ister hoca, ister sapık! Kimsenin sana “sen nesin” dediği yok. Bakın ben ilk günden beri bas bas bağırıyorum ben demirciyim, iyi kapı yaparım çelik çatı ve ferforje benim işim bu yazı ise bir hobi. Ben anılarımı yazarım. Vatandaş olarak bazı konulara duyarlılık gösteririm falan filan ama ben esnafım ve aynı zamanda insan sarrafıyım.
(Arızalı tipleri iyi tanırım.)
Yazdıkları ve yorum cevapları kişiyi tanımamıza yeterdir. Ayrıca analize test’e şuna buna gerek yoktur. Tabi ki kendinden şüphelenen gider, kendine istediğini yaptırır! MB derya gibidir akar akar akar... Yani her yeni gelen insanların üzerine yazı yazılmaz! Eskiler sizi bilir ve bıktırana kadar sizin ne olduğunuzu söyler! Hani derler ya "harbi ol canımı al, dürüst ol peşinde kölen olayım!" (Demezlerse de kendileri bilir ben dedim işte! ) :)
Ama beni, bizi işletmeye kalkma ağzım bozuktur söverim (!) bileğim güçlüdür demir döver gibi döverim (!) ya adam ol, ya ne bhuşt olduğunu cümle âlem öğrenir!!!
İçimizde Erkan Beyin dediği gibi mesleği gazetecilik veya edebiyat olan profesyonel insanlar elbet var. Birde onları taklit eden diplomasız “Best Modeller” var. Buna kendini öyle kaptıranlar var ki; bir iki de okuşuklardan ve yorumşuklardan canım cicimli yorum ve mesaj gelmeye görsün! “Heeeeeeyt ülen var mı bana yan bakan.”  Hesabı...
Bakın efendim size konusu tecavüz olan bir yazının yazarı tarafından nasıl farklı yorumlandığını ve yorum cevapları ile konuyu nerelere taşıdığını örnek olarak vermek istiyorum. Geçtiğimiz kasım ayında 28 kişinin 13 yaşındaki bir kıza (bazılarının defalarca) tecavüz etme konusu...
Arkadaşımız yazısının başlığında şöyle diyor;
Bu isyan niye? Esas korunması gerekenler!!! Tecavüz edenler!!!” Yazının içeriğinde hemen başlar başlamaz küçük kıza;
 “asla başın öne eğilmesin!
Sen!
Bu ülkede, tecavüze ya da istismara uğrayan kızların simgesisin!
Yaptıkları sınavlarda;
“ Örümcek adamın annesi kim?” diye soran zihniyetin esirisin!”
- Diyor ve bir gazeteci kimliğine bürünüp; sürekli küçük kızın üzerine yazıp, sürekli hükümete giydiriyor arkadaşımız!
Yani pes! Bu şuna benziyor “Hırsızın hiç mi günahı yok?” Çünkü hanımefendi arkadaşımızın eli, vicdanına hükmediyor! Kızın üzerine yazıp hükümete çatıyor. Hani insanın aklına şu geliyor “Hükümet mi tecavüzcü? Niye tecavüzcülerin zihniyetinden bahsetmiyorsunuz? Neden tanımadığınız psikopat ve sapıkları ağzınıza almaktan kaçınıyorsunuz da Türkiyenin yarısının oyunu almış bir hükümetin zihniyeti ile uğraşıyorsunuz? Hani her daim insanlıktan bahsedersiniz ya, bu mu sizin insanlık anlayışınız? Sizin, sapıkları (Armutları) korumak gibi bizim bilmediğimiz bir misyonluğunuz mu var?
Bitmedi efendim bu talihsiz ve hiçbir değeri olmayan taraflı yazıya düşen yorumlardan alıntılar ile devam edeceğim. Buyurun özetleri okuyalım.
“-Türk kadını profiline tecavüz ediliyormuş!! Bu ülkede Empatiden yoksun yamyam bireyler yetişiyormuş ve bunlar devlet tarafından destekleniyormuş! Bu akıl ve zekâdan yoksul yoruma verilen cevap ise daha acı.
“Sen ve senin gibi aydınlık düşünceler taşıyan gençlerin” vs vs den masallar...
(Çünkü yazıyı yazan dostumuz (!) tecavüzcülerin zihniyetinin nereye gideceğini bildiği için haberi küçük kız ve hükümet üzerine yapmış, haliyle gelecek yorumlar için hedef gösterilmiştir!)
İkinci yorum ve cevabı;
“-Aklım almıyor, yüreğim kaldırmıyor, isyan ediyorum ve ne diyeceğimi bilmiyorum... çiğim... Şaka desen değil, kabus desen değil.. Ne peki bu ??? Bizi delirtmek ve çileden çıkartmak için hazırlanmış bir tezgâh mı?
Cp:
Aklın almayacağı ve yürek dayanmayacak öyle çok olay olmakta ki ülkede, gündemi yakalamak bile zorlaştı. Depremle uğraşır iken insanlar, neler neler yapıldı!!! Kimlerin haberi oldu? Şimdi bu konu ile ilgili o kadar çok soru var ki zihinlerde ama kime soracaksın. Adalet yere düşmüş, kolu kanadı kırılmış, alçıdan heykeller dile gelmiş, memleketin ahvali ortada!!! Kim kime ne demiş? Sevgi saygı ...”
(Tabi ki laf salatası! Hani tecavüzcüler nerede hani onların kimlikleri meslekleri, zihniyeti?)
“-Ülkemizde hukuk hiçbir zaman adaletli işlemedi ki... hanım. Hele şu son günlerde yaşananlar, adaletsizliği tavan yaptırdı. Aslında aklımızdan geçenleri söylesek, yorum size ulaşmaz. Sadece yazıklar olsun diyebiliyoruz. Anlamlı yazınız için teşekkürler. Saygılar, selamlar...
Cp:
Hukuk bugüne değin layıkıyla işlememiş olsa da son günlerde artık şirazesinden çıkmış bir durumda. ''Kendi rızası ile'' kavramını açıklayacak bir Allahın kulu çıksın da göreyim! 13 yaşındaki çocuğun rızası mı olur?Şu an bizler bu duruma isyan ederken, 10 yıl önce bu iğrenç eylemi gerçekleştiren kişilerin!!! Halen ne yaptıkları ve hangi ortamlarda canlı bomba misali gezdiklerini veya gezmekte olduklarını kaçırıyoruz gibi geliyor. Teşekkür....
(Hani tecavüzcüler? Hani onların meslekleri ve zihinlerini sorgulayan kimliğiniz?)
...cim, tüm öz değerlerimiz gibi ahlaki değerlerimizi de kaybediyoruz... Öyle bir bozulmuşluk içindeyiz ki geri dönüşü sanırım artık mümkün değil... Hukuk da yok olmuş, "guguk" olmuş sadece zenginlerin, nüfuzluların yandaşı olarak kalmış tabii adına "hukuk" diyebiliyorsak... İçimizi kanatan güncel bir konuyu güzel işlemişsin canım, sevgiler...
Cp:
Canım ablacığım, toplumda yaralar gün geçtikçe çoğalıyor ve kanıyor. Tüm değerlerimiz alt üst olmuş vaziyette ne yazık ki! Bakan, bakmayan yargı kararını eleştiriyor! Sanki o üyeleri biz seçtik de oraya oturttuk! Yorumlayan gönlünüze teşekkürlerimi sunarım. Sevgi ve saygılarımla
Lütfen bakın tecavüzcüler için tek bir laf var mı? Varsa yoksa hükümet ve yargı. Ne diyor yazanımız “Sanki o üyeleri biz seçtik oraya” Yahu sizin zihninizde seçilenlere saygı duymak var mı ki? 
“Bütün spklr toplandık toplandık toplandık
Sorduk neden yıprandık yıprandık yıprandık
Biz onlardan hoşlandık hoşlandık hoşlandık
Şimdi niye zorlandık zorlandık zorlandık”
...
Yorum ve cevaplara devam ediyoruz...
“-Ölüyorum kahrımdan bu konu beni deli edecek. Yüreğime birazcık su serpen bu yazınız için size teşekkür ediyorum ve susuyorum. Susarak neler anlatmak istediğimi siz anlıyorsunuz. Küfürler ağzıma kadar geliyor.
Cp.
-''Susma'', sustukça sıra tüm kadınlara gelecek... cuğum, yok eski kanun, yok yeni kanun arada fark var diye mazeretlerin üretildiği, kadın haysiyet ve gururunun ayaklar altında çiğnendiği bir ortamda yaşamakta ve yaşatılmaktayız ne yazık! Kimbilir bilmediğimiz daha neler yaşanmakta da insanlar, ar namus belası diye susmaktalar. Sevgilerimle canım, kadının da bu toplumda saygın bir birey olduğunun, kimsenin kulu kölesi olmadığının bilincinde yaşanacak günlere erişmek dileklerimle..
Ne alaka? Ortaya bir yazı at (!) gelen yorumlar yönlendirdiğin yerden gelsin. Verdiğin cevaplar evlere şenlik! Ne demek susma sustukça sıra tüm kadınlara gelecek” Allah aşkına pes yahu pes!! Konu “tecavüz ve sapıklar”... Hanımefendinin dediğine bakın “Susma sustukça SIRA TÜM KADINLARA gelecek! Ne diyeyim ki? Tüm kadınlarda değil ama buradaki kadınlardan doğrusu bu lafın altında kalmamalarını beklerdim. Bu ülkede konuşmayan kadınlara tecavüz mü ediliyor? Yahu bir Allahın kulu da tecavüzcülerin zihniyetinden bahsetse ya be kardeşim!
“- Bu konuda yazdığım yazının son cümlesi ile bitiriyorum. Bugünleri de gördük ya yarabbim. Çok şükür sana çok şükür. Çok şükür verdiğin nimetlere, hâkimlere, savcılara çok şükür!
Cp:
Alçıdan heykellerin yaldızlarla boyanıp da beyaz camda haykırmalarına izin verenlere, Toplumun sesine kulak tıkayıp da susun bakiim diyen zihniyete, yıldız falan yetmez ki! Ayı indirip de takmak gerekir boyun bağlarının üstüne. Teşekkür ve sevgilerimle canım.”
Hani tecavüzcüler ve onların zihniyeti? Yok, küçük kıza tecavüz eden sapıkların adı bile geçmez burada (!) çünkü yazının başlığında var! Tecavüzcüleri korumak! Allah sizi ve sizin gibi düşünenleri bildiği gibi yapsın he mi?
Aklın ve vicdanın tecavüze uğradığı, katledildiği bir ülke oldu burası. Susuyorsak destekliyoruz demektir... Sevgiler... Sesimiz gür olsun.
Cp:
Sevgili öğretmenim, esas neyi merak ediyorum? Hani O Milli Eğitimde görevli olan zavallı adamcağız var ya! Hani 13 yaşındaki kızın tacizine uğrayan! O kişi, kimbilir okullarda kaç tane fettan kızın tacizine uğraşmıştır! Yazık ki ne yazık! Ülkeyi böyle çürüten sisteme teslim eden zihin ve zihniyetlere!!!Sevgilerimle...
İroniye bakar mısınız aman ne komik? Hanımefendinin söyleyemediği tecavüzcülerin listesini Fatih Altaylının kaleminden okuyalım bari. Zira yazanımızın haberi ancak bu kadar taraflı ve şüpheli olabilir!
İşte yazanımızın ve yorumcuların bir türlü söylemeye cesaret edemediği tecavüzcülerin isimleri ve kısmen meslekleri...
Tabi memurluktan emekli olan bir zihniyetin yazdığı yazıya çoğunluğu memur olan yorumcular yorum yaparsa; yazı, yorum ve cevaplar kombinesinde; memur memura aleyhte yorum yazar mı?
Hele ki söz konusu tecavüzcülerinde birçoğu memur olursa! o parmaklar kötü bir şey yazamaz!!!
Nedense aklıma toplumda çok sık kullanılan bir deyim geldi!
“kuçu kuçuyu ısırır mı?”
Kimbilir belki de hakikatten tecavüzcüler meslekleri icabı özellikle korunmak istiyor! Tabi ki, hükümete ve yargıya yüklenmek daha kolay, “vurun abalıya!” Fatih Altaylıyı cesaretinden dolayı yürekten kutluyorum...
Listeye bir göz atalım...
Ersun Erdemir: Jandarma Yüzbaşı.
Harun Uras: Muhtar
Mehmet Seyitoğlu: Ziraat Bankası'nda Memur
Hamit Aydın: Ziraat Bankası'nda veznedar. Memur
Mahmut Telli: Derik Ziraat Odası Başkanı Memur
Şeyhdavut Oruç: Derik Belediyesi'nde Memur
Ümit Ergin: İlköğretim Okulu Müdür Başyardımcısı Memur
Mehmet Gatgar: TEDAŞ teknisyeni
Ahmet Günay: TEDAŞ vinç operatörü
Recep Sakız: Kızıltepe Kaymakamlığı'nda yazı işleri Müdürü
Şeyhmus Cansın: Bayındırlık Müdürlüğü'nde işçi.
Teyyar Salman: Orman İşletme Şefliği'nde şoför
Hamit Abdulsemetoğlu: Matbaacı.
Sabri Ajak: Traktör bayii.
Silahattin Kuray: Beyaz eşya bayii.
Şemsettin Aslan: Nakliyatçı
Cüma Uraş: Mardin Vakıflar İmareti'nde çalışıyor.
Ali Atasoy: ?
Burhan Ertaş: ?
Nizam Denli: ?
Sadettin Deniz: ?
Kerem Aykaç:?
Enver Adanç: ?
Şeyhdavut Dora: ?
Rıdvan Bayraktar: ?
Abdulaziz Sarıoğlu: ?
Emine Akyol: Gündelikçi.
Türkan Temel: ?
Mesleği açıklanmamış insanların da diğerleriyle aynı paralelde olduğunu düşünüyorum! :(
İnsanları kategorize edenler bir gün gelir yazdıklarının altında ezilirler. Elmalar ve armutların birbirinden farkı olmadığını görür (!) ama görmezden gelinir! Dürüst, memur arkadaşlarımızı bu yazının içeriğinden dolayı tenzih ederim. Zaten çoğunlukla onlar bu yazıyı ve yazanı ciddiye almadılar! Nasıl alsınlar ki? Yazı tamamen tecavüzcüleri korur nitelikte, üstelik gelen yorumlardan da görüleceği gibi Bir Allahın kulu tecavüzcülere “Allah belanızı versin, nasıl kıydınız bu çocuğa? Çk...nüz kopsun emi! Şerefsiz mendeburlar... köpek soyları” diyemedi...!
Benim irdelemem ise; ulusal kanalların haberlerine 10 basan habercilerimizi; bu tür taraflı, ucuz asparagas haberlerden nemalanmak isteyen zihinlerden ayrı tuttuğumu ispat etmek ve dikkat çekmek içindir!
Aman siz siz olun; soslu, canımlı cicimli taraflı yazılardan ve yazanlarından uzak durunuz... kimsenin kobayı olmayınız!

Not: Bilgi açısından (!) yorum yazanların mesleki durumları!
Eğitimi: lise-mesleği: öğrenci yaşadığı yer- İzmir: Erkek
Eğitim: Yüksek okul: muhasebeci- yaşadığı yer Ankara: Kadın
Eğitimi: Yüksek okul: Bankacılık/finans- yaşadığı yer –İstanbul: Erkek
Eğitimi: Yüksek okul: Bankacı/yönetim kurulundan emekli – Antalya: Kadın
Eğitimi: Üniversite: Sağlık/Tıp- Kocaeli: Kadın
Eğitimi: Hiçbiri: Halkla ilişkiler- Antalya: Kadın
Eğitimi: Yüksek okul: Öğretmen –İstanbul: Kadın

Elmalar ile armutlar arasındaki fark: armutlar elmaları ağız dolusu eleştirir ama iş armutları eleştirmeye geldi mi, orada iyi ki hükümet var!  Yazanımızın sonraki güncel "Tecavüz"  yazısını okuyunca elmaları; daha yazısının başlığında deşifre ettiği görülür! İnsanda Allah korkusu olmayınca, elmaları armutları aynı kefeye koymaz!!!
İyi ki "Blog" kategorisi var!
Sağlıcakla kalınız...
M.Talip Girgin...